11 Mayıs 2009 Pazartesi

AYDA BİR KEZ MUTLAKA GİDİLMESİ GEREKEN YERLER

İnsanoğlu bu ya unutuyor zamanla insanlığını. Kendi varlığına sebep olan her ne varsa bir karşı duruş gösteriyor. Çirkinleşiyor, Kayıtsızlaşıyor, uyumluluğunu kaybediyor. Zaman durmuyor elimizden anlık sevinçlerin yerini umutsuz hüzünlere terk ediyor işte böyle zamanlarda gidilip görülmesi gereken mekânlar vardır.

1-MEZARLIKLAR: Gariptir mezarlık deyince insanlar hep bir adım geri de dururlar. Kendi başlarına gelmeyecekmiş gibi yaşadıkları için. Yaptıkları ya da yapacakları her şeyi sonunun orası olduğunu bilmeden hayata karışırlar. Mezarlıklar insanlığın son noktasıdır. Oraya gidince insanın içini değişik bir duygu kaplar ve ardından boş bir mekânda yaşadığını anlayarak ayrılırlar. Mistik bir yerdir mezarlıklar huzurludur. Mistik bir içsel yolculuk yaptırır insana.Bakışınız değişir çevrenizde ki her şeye .Şu hayatta korkulmayacak tek yerdir mezarlıklar.Bazı insanlar korkutucu bulsa da 1-2 metre bezle sarılı asıl dünya işte ordadır.Kırmamak gerekir ,üzmemek gerekir .Zaman kayıp giderken avuçlarımızdan her anın kıymetini bilmek gerekir.Mezarlıklar hatırlatır işte bunları her gidişimde bana .....

2-HASTANELER: Kim sever ki hastaneleri. Hiç kimse sevmez elbette. Yine de gidilmesi gerekir mutlaka. Şükretmek için o çaresizlik anında kaybedeceğimiz daha ne çok şey olduğunu anlamamız için. Önünden geçmek bile bazen kâfi gelir insana. Durur önünde bakar etrafına. Sonrada kendisini ayna’nın karşısın da gülümserken bulur sağlıklıdır; çünkü daha yapacak çok işi vardır. Şaşırmamak gerekir. Sağlıklıyken bedeninin kıymetini bilmeyen herkes mutlaka buraya uğrar ve hep keşkelerle doludur oradan ayrılanlar. Çaresizlik işte o zaman kaplar insanın ruhunu. Şu dünyada çözümsüz olan ne varsa aslında giden her şeyin yerini mutlaka yenileri doldurur diye düşünüp sağlıklı olmanın insana verilecek en büyük hediye olduğunu anlarsınız. Hastaneler işte bunları hatırlatır bana...

3-ÇOCUK ESİRGEME KURUMLARI: Giderseniz anlarsınız çevrenizde ki her bir insanın kıymetini buna nefret ettikleriniz de dâhil. Kimsesiz olmak bu dünyada insanoğlunun başına gele bilecek en talihsiz durumdur. Gittiğiniz de kocaman gözleriyle bir sürü çocuk karşılar sizi. Hepsi hiç bir şey beklemeden toplanırlar etrafınıza. Paranın pulun öneminin olmadığını. Karun kadar zengin olsak da. Sevgisiz aslında dünyada ki en muhtaç insan olduğumuzu. . Sevgisiz hiç bir şey olmadığını anlarsınız.O çocukların beklentisi parayla pulla ölçülemez büyüklüktedir .Sevgiyi isterler sizden sonsuz sevgi vere biliyorsanız ne ala .Ve bu yerler bir kez daha hatırlatır insana. Bu dünyada esas olan karşılıksız sevmektir. Sevdiğiniz ve sevildiğiniz için umutla gülümseriniz hayata. Nefret edecek insanlar dahi olsa çevrenizde onların varlıkları bile iyi gelecektir size. Sevgilerinizin kıymetini anlarısınız yalnız olmadığınıza mutlu olarak ayrılırsınız ve oradaki o çocukların gözlerinde ki ışıkla ayrı bir mutluluk hissedersiniz içinizde.Annesiz büyüyen bir çocuk olarak bilirim yaşadıkları buhranı .Baba sevgisinden yoksun büyüdüğüm için çok iyi bilirim o içlerinde ki karma karışık duyguları. Ciğerlerimde hissederim gözlerinde ki çaresizliği. Yinede şu dünyada ki en önemli şeyin sevgi olduğunu. Bana çocuk esirgeme kurumları hatırlatır ısrarla...

4-HUZUR EVLERİ: Düşünün şimdi çevrenizde çoluğunuz çocuğunuz bir sürü eş dost akraba var. Bakıyorsunuz ki hiç birisin den fayda yok. Toplarsınız küçük bir bavula eşyalarınızı alırsınız yanınıza emekli kartınızı. Koşarak gidersiniz kapısına huzur evlerinin. Asıl dostluklarınız orda başlar işte. Biriktirdiğiniz ne kadar anı varsa hepsini anlatırsınız arkadaş olursunuz. Orda ki insanlarla dost olmanın dost kala bilmenin önemini bir kez daha anlarsınız. Bakarsınız kimseleri yoktur, ama senden benden daha huzurlu ve mutludurlar. İnsan eğer kendisi iyi değilse huzurlu değilse mutlu değilse kimseden fayda olmadığını gözlerinizle görürsünüz. Yaşlandığınızda kimler olacağını merak eder hemen insan biriktirmenin yollarını ararsınız. Yo hayır bakılmak için değil Allah kimseyi düşürmesin. Ama kader denilen gerçek yapıştımdı yakanıza yapacak pek bir şey yoktur. Hep genç kalamayacağınızı ayaklarımızın hep bu kadar dinç olmayacağını anlarsınız garip bir hüzün kaplar içinizi. Koşarak eve gidersiniz. Sevdiğiniz ne kadar büyüğünüz varsa hasretle arasınız sesini duymak için. Bilmek gerekir değerini gençliğin. Gitti mi elden yapacak hiç bir şeyimiz kalmamıştır artık. Bunu anlayarak ayrılırsınız yanlarından gençlik elden gitmeden yapmanız gereken ne kadar mutluluk varsa yapar olursunuz. Bana böyle hissettirir huzur evleri

Gidin mutlaka bu yerlere ayda bir kez de olsa o zaman yaşadığınız hayatın kıymetini bir kez daha anlarsınız.Evet bende dilerim Allah kimsenin yolunu düşürmesin Mezarlıklara ,hastanelere,çocuk esirgeme kurumlarına,huzur evlerine. Bazen çaresiziz diyoruz ya yapacak bir şeyimiz yok öldük bittik kahrolduk diyoruz ya hepimiz ben bu mekanlara gittikten sonra dünya denilen o keşmekeşin anlamsızlığını anlıyorum Kin, nefret,inat peh hepsi boş .Yaşadığınız anların kıymetini bilin kötülük etmek insana fayda sağlamaz çoğu kez iyilik karşılığını mutlaka bulur .Kısacası mutlu olmayı büyük değil küçük ayrıntılarda arasınız.Hayata daha sıkı tutunur umutla etrafa gülümsersiniz hem ne çok sevdiğinizi , sevildiğinizi gözlerinizle görür kalbinizle hissedersiniz..

10 yorum:

Maryjade dedi ki...

ne güzel bir yüreğin var senin Ateşin Böceği (böyle diyorum sana ama umarım kızmıyorsun)
ne kadar haklısın ve doğru aktarmışsın içindekileri..ayda bir değil ama insanlardan kaçmak istediğimde mezarlığa giderim,kimsem olmadığı halde tüm ölmüşler için giderim,niye varım ve yok olacağımı düşünürüm..
hastaneleri sevmiyorum ve kimseyi düşürmesin Allah, ama o çocuk esirgeme kurumları yok mu? Canımı alan,ruhumu söken ve beni ölesiye ağlatan yer orası...yinede gidiyorum,her seferinde daha güçlüyüm diyorum ama olmuyor,olmayacakta hiç biliyorum..dayanmıyor yüreğim o küçüklere, dayanamıyor..
huzurevi hiç ziyaret etmedim ama aynı şeyleri burada da yoğun olarak hissedeceğimi sanıyorum,neyse tekrar yüreğine ve eline sağlık, sevgilerimle..

Seyyah dedi ki...

ilk çocuk yuvasına gidişimi hatırladım da şimdi, günlerce kendime gelememiştim. hepsi zor mekanlar aslında ama çocuk yuvaları daha bir fena yapıyor insanı.. o çocukların sevgiye açlıkları, tanımadıkları bir insanı sahiplenmeleri, ayrılmak istememeleri..nasıl anlatılır bilmiyorum ki:((

Büşra Bayram dedi ki...

pff hiç gitmediğim mekanlar, ama yazıya sonuna kadar katılıyroum :( Özellikle mezarlıklara gitmeyi planlıorum son zamanlarda :/

Uzağa Giden Kadın dedi ki...

Sayfama sık sık gelip kelimeler bırakan bir dosta merhaba demeye geldim. Hemen her gün gelinecek yerleri insan abzen günün koşuşturmasından atlıyor.

Tıpkı her ay uğranması gereken yerler gibi..
Gün bizi yutmadan!

Uzağa Giden Kadın

Ateş Böceği dedi ki...

Maryjade : Çok teşekkür ederim senden bana yansıyandır o güzellik.Bende hiç dayanamıyorum ama gitmek lazım görmek lazım mutlaka .Huzu evine gitmelisin mutlaka orda ki yaşlılar o kadar mutlu oluyorlar ki şaşar kalırsın hallerine..

sevgilerimle canım..

Ateş Böceği dedi ki...

Nily: Bende ilk gittiğimde günlerce ne yemkyiye bildim nede gözümün önünden gittiler .Hatta bir tanesi vardı .O daki bakıcı annelerden bir tanesi bak sana ne kadar benziyor demişti.Çocuk bunu duyunca annesi sandı beni peşimden beni bırakma diye o kadar ağladı kiiçime işledi.Hala aklıma geldikçe üzülüyorum o hallerine ..

Ateş Böceği dedi ki...

HaYaL MeYaL : Gitmelisin görmelisin evt belki yazdıklarımdan duyduklarımdan anşlıyorsundur ama buralara gittikten sonra emin ol insanlara bakışın kesinlikle değişecek
Sevgilerimle canım

Ateş Böceği dedi ki...

Uzağa Giden Kadın : Ama sen hep gel o güzel kelimelerle yüreğime dokunan.Zaten anlamıyorum nerden buluyorsun o kelimeleri çok güzel bir yüreğin var hem o kadar da büyük.

Sevgilerimle

Adsız dedi ki...

yılda bir kez bile gidilmiyor, ne diyorsun ateşböcüğü...

biz, yaşlanmayacak, ölmeyecek,hastalanmayacak insanlarız. bunlar başımıza hiç gelmeyecek. düşünmek istemiyoruz. hatırlamak istemiyoruz. bunlar bize hatırlatılsın da istemiyoruz.

hatta hayatta bunlar yok.

Ateş Böceği dedi ki...

Journey to Orient : Görmezden gelmek en kolayı bu galiba.Hiç ölmeyecekmişiz gibi malesef oralara gittiğimizde diğer insanlardan gelmesini bekliyoruz .Ama iyiyken hiç gitmediysen nasıl beklersin başkalarının seni ziyaret etmesini.Malesef çok kolay yanılıyoruz ..


Sevgilerimle öperimsenii...