5 Nisan 2011 Salı

BEDEL

Yaşamanın tat vermediği günlerden geçiyoruz.Yaşar gibi ölüyoruz ..Ölür gibi de yaşıyoruz ..Ölüyle diri arasında pek farkın almadığı günlerden geçiyoruz..Tuhaf ama  mutluluk diye bir şey yoktur belkide ..İnsan oğluna yaşamak için bir sebep lazımsa eğer..Belkide sadece mutsuz olmayı seçmeli kendine ..Mutluluk çünkü ; karbon kağıdı gibi bulaşcı değil ,hep mutlu olurken birileri diğer yandan elli isli çocuklar çıkıyor meydana mutsuz huzursuz kimliksiz.. Kimse ötekini yeterince anlamıyor ,anlatamayışlarımızın hesabını ödesin diye bir başka insan doğuruyoruz isteksizce.. Kimliksiz seçimler yapıp, birilerini suçlayarak kendimizi aklama yoluna gidiyoruz  ..Ve bunca şeye rağmen her seferinde ,kafa kağıdı soruyoruz bizden olmayan diğerlerine ..Kendi çapında belkide çok  büyük  heveslerle ,  yeni atılımlar yapan ve sonu her seferinde hüsranlarla sonuçlanan tüccar çaresizliğin de ,bir ucundan tutup  hayatın çkiştirerek sonrasında  iplik söküğü gibi başladığında sonu hiç gelmeyecek hissi yaratan ve sürekli bedeller ödeyip ,süresiz bedeller peşinde koşan insanlarız artık ..Mevsimler değişiyor bahar geliyor ..Çiçekler ,ağaçlar böcekler yüzünü güneşe dönüyor..Mevsimler değişiyor kış geliyor..Kuşlar ,çiçekler ,böcekler karanlığa saklanıyor .. Ama biz hiç değişmeden aynı şeyleri tekrarlıyoruz.Bedeller ödeyip ,ödetiyoruz ..Sevgililerimizi öldürüp yeni sevgililer peydahlıyoruz .Bu yüzden kimsenin elleri  temiz değil yeterince.Öldürdüklerimizin hesabını Tanrıya verecek kadar cesur olmayışımızdandır belkide,hep hazırlıksız yakalanıyoruz bir daha ki cenaze törenine .. Öldürmek için illa birinin kanını akması gerekmiyor elbette ..Siz hiç öldürmediniz mi ? Sevdiğinizi kendi ellerinizle ..