3 Haziran 2009 Çarşamba

İNSAN (I) LARI ANLAMAK NE MÜMKÜN


Çok kalabalık yaşanılan anlarda yalnızlıklar var önünden geçen. Olmayan bir zamanda kaçar gibi düşlerinle birlikte kendini de unutuyorsun. Okyanusları hayal ederken kendince küçük dereleri görmezden gelerek yaşıyorsun. Onca kalabalığın içinde senin gözlerin buluyor yaşayamadığın günlerin, ödediğin bedellerin, kederli yokluğun cevaplarını başka insanların gözlerinde. Gerçekten neydi beklediğin hayattan. Anlaşılamadığından şikâyet eden insanlar sürüsünün bir parçasıyken. Hiç anlatamadığın aklına gelmiyor mu? Durup dururken aniden çevirip yönünü anayollara patikalarda ne çok manzarayı kaçırdığını görmüyormusun gerçekten. Ana yollarda giderken özlemle patikaların düşlerini kurmak da neyin nesi. Anlamıyorum seni.


Sevmeyi bilmiyorsun. Hırpalamayı sevmek sanıyorsun. O kadar konuşulan kelimenin içinden tek bir sözcüğü cımbızla çekip bütün konuşulanları o cümlede öldürüyorsun. Sen alsında iyiliği kötülükle boğuyorsun. Her şey bir gün başlar ve biter. Ne acı yaşandığı gün gibi taze kalır ne mutluluk sonsuza dek sürer. Başlangıçlar bitişin habercisidir bitmelerin yeni başlangıçların habercisi olduğu gibi. Başladığın her ne ise elinden geleni yapana kadar bırakma. Bitirdiğin ne ise yeniye başlamak için eskiyle kıyaslama . Teoride söylediklerini uygularken neden görmezden gelirsin .Konuşmakla yaşamak arasında ki farkın üstünden atlayıp neden ahkam kesersin..Koca bir hayatın yolcularıyız hepimiz bilmezmisin .Göz diye kondurulmuş iki tane fener aydınlatıyor dünyamızı görmezmisin .Bakmıyorsun sen bellikli gerçekten korkuyorsun .Ya da kendine bakmaktan başkalarını görmüyorsun.Başkalarını gördüğünde kendini unutuyorsun..Her seferinde umudu yüklüyorsun sırtına yorulmaman gerekn yerde yoruluyorsun .Yorulduğun yerde inatlaşıyorsun hayatın kendisiyle .Sahi insan yaşamaktan ne zaman yorulur.Elindekinin değerini kaybedince niye anlar ki insan .Yanındayken neden bilmez kıymetini edilen sohbetlerin .Sonra niye anlatmak için onca cümle biriktirir yüreğinin bir köşesinde.Bir günü bir yıla sığdırır gibi yaşadın. Telaşla hızlı olsun istediğin yaşadığın her şey yetişemeyince zaman dursun ilerlemesin istedin.


Her şey olmak için çalışıyorsun büyük bir panikle. Kaçırdıklarını görmüyorsun bu esnada. Mesela en son ne zaman güneşin batışını izledin kaygısız telaşsız. Ya da ne zaman sabah güneşin ısrarlı doğuşuna şahitlik ettin.. Kim mutlu ki yaşadığı hayattan. Arka bahçelerde kendinize bile itiraf edemediğimiz ne çok kederimiz var. Tek senmisin yaşayan bir bak etrafına acının çalmadığı kapımı var. Hep olmayanın peşinden koşmak niye. Her şey olmak isterken hiç olmak niye. Anlamıyorum ben seni sen anlatamıyor değilsin ben anlamıyorum bu hiçliği. Biz koca bir ormanda ayrı ağaçların dallarıyız benim köklerim su ve güneşle besleniyor senin köklerinse sadece toprakta daha çok yer kaplamak için başka ağaçların suyunu ve güneşini keserek yani başka ağaçların kuruyup yokolmasından besleniyor . Ben bir gölge olabilmek için mücadele ediyorum sense sadece dik ve büyük olmak için. Seninle benim aramızda kocaman bir uçurum var senin anlatamadığın benim anlayamadığım. Dikkat et yaşadığın hayatın hakkını vermek yürek ister hakkettiğin gün uçurumun kenarında bulursun kendini. Hayat isterse uçurumun kenarında tutar seni.Ne düşebilirsin gönlünce nede kala bilirsin yeterince .

13 yorum:

Adsız dedi ki...

supersın ates böcüğü ya ne guzel sözler , cumleler bunlar bayıldım .2 kere okudum.3 .kere bayılabılırım yanı....

ELİF dedi ki...

Şefkate açız ama kalın paltomuzun içine aldık sevmeyi,kimseler görmesin diye...

efsa dedi ki...

Evet bir sorgulama anına daha geldik. Az sonra iç hesaplarımızı bitirip, reklam avuntuları ile kandıracağız kendimizi, yeniden bir başka konu-pardon tavizle- ile daha sizlerin karşısında olacağız... :((((

The İbrahim Ortaç (e.b) dedi ki...

bana mı dedin??? yok yok.. bana demişsin...

Belgin dedi ki...

"Sevmeyi bilmiyorsun. Hırpalamayı sevmek sanıyorsun. O kadar konuşulan kelimenin içinden tek bir sözcüğü cımbızla çekip bütün konuşulanları o cümlede öldürüyorsun. Sen alsında iyiliği kötülükle boğuyorsun."

Iste insani tanimlamak icin en güzel cümleler. Ates böcegim bayildim yazina, eline ve yüregine saglik canim benim.

Sevgilerimle

Belgin dedi ki...

Böcegim senden bir sey rica etsem. Yazilarini okumakta zorluk cekiyorum. Paragraflari daha kisa etsen. Yazi uzun olunca, harfler dans etmeye basliyor, karistiriyorum okurken:( Eger sence bir sakincasi yoksa, yazilarindan mahrum kalmak istemiyorum.
Öptüm böcegim

absalom dedi ki...

büyük bir panikle herşey olmak için çabalarken bende...
günün birinde bişeler oldu bana ateşböceği...
herşey olmaktan vazgeçip...
ceketimi aldım gittim...
arkama bile bakmadım valla...

küçük olan ama benim olan şeyleri sevdim...
küçük olan ama beni mutlu eden şeyleri sevdim...
ben mutluyum yaşadığım hayattan...
mutlu olmayı öğrendim...
mutluluk öğrenilebilinir bişeydir nihayetinde...

şimdi uçurumun kenarına gelsem...
pazarlık yapabilecek durumdayım...

dip nöt.
aslında ağaç-orman benzetmende harikaydı...yorum yapasım var ama ağaç-odun felan deyince aklıma tans edişim geliyo :(
o yüzden yapmıyorum.

Ateş Böceği dedi ki...

Dolany: Canım çok teşekkür ederim ne güzel sözler bunlar

Ateş Böceği dedi ki...

Elif..den : Hepimiz öyle değilmiyiz kuytu köşelere saklıyoruz sevgimizi ne yazık ki

HOŞGELDİN

Ateş Böceği dedi ki...

Efsam:Taviz verdikçe hep reklamları izlicez sanırım bu hayatta vermediğimizde ise şaşkınlıkla olup bitene hayret edecez :(

Ateş Böceği dedi ki...

İbrahim Ortaç: Üstünemi alındın sennn :):) Ben kendime söylüyordum oysa ...

Ateş Böceği dedi ki...

Belgin : Sen ne candan bir insansın öyleee küçük cadıları kıskanıyorum valla böyle bir anneleri olduğu için .


Ayrıca puntoları büyütüp yazarım bundan sonra daha dikkat ederim

sevgilerimle

Ateş Böceği dedi ki...

absalom :Mutluluk öğrenile bilir çok sevdim ben bunu ama öğrenmek isteniyorsa .Ve uçurumun kenarına gelip pazarlık yapamıcak o kadar insan varki keşke elimizdekilerin değerini bilerek yaşasak ama ne mümkün doymuyoruz hiç bir şeye

Zencefil ve tarçının selamı var sana :):)

sevgilerimle