3 Şubat 2009 Salı

GÜVEN DUYGUMUZ GÜVENSİLİK KABUĞUNUN ALTINDA




Hayli zaman oldu sorgusuz sualsiz birilerine güven duygusuyla sığınmayalı.Her şart ve koşul altında sürekli bir sorgulama iç güdüsüyle insanlara yaklaşıyoruz. Haksızda değiliz açıkçası.Yozlaşan dünyada gözlerine perde inmiş ;adem oğullarının.Kimi zaman güven duygusuyla yaklaştığınız insanların attığı kazıklar o kadar can yakıyor ki sabırsızlıkla sıranın bize gelmesini bekliyoruz atılan kazığın aslında küçük sizin ona atacağınızın ne kadar büyük olacağının ispatıyla geçiriyorunuz zamanımızın büyük bir çoğunluğunu.İntikam duygusunun zehriyle yaşıyoruz uzunca bir süre sonrası malum atılan kazıklara yenileri ekleniyor tabi buarada sizin elinizde boş durmuyor.Çoğunlukla güven duygunuzun tam olduğu kalbinizin en kalın duvarlarını bile yıkıp kapısını ardına kadar açtığınız insanlar yapıyor bunu size ...Diğerleri etkilemiyor;Eski bir sevgili ,eski bir dost, eski bir ahbap hepsinin bir sırası var takvimde. Atılan kazığın büyüklüğüne göre sıralarını bekliyorlar . küçük olanlar önden hemen oracıkta hallediliyor büyükler ise gününü beklemek için rafa kaldırılıyor .Taki o büyük gün gelene kadar usta bir aşçının yemeğini büyük bir özenle hazırlaması gibi hazırlıklar yapılıyor beklenen;an geldiğinde en iyi sunumu yapabilmek için yaşam enerjinizin büyük bir çoğunluğu buna yoğunlaşarak bekliyorsunuz.Aslında tecrübe denilen şey böylece ortaya çıkıyor. Yediğiniz kazıklar için duvarlara çentikler atın atın ki tecrübe defteriniz kabarsın çoğalsın ve ;tecrübe etmekle hayatı ıskalamak arasında ki o kocaman uçurum böylece ortaya çıksın. Hiç Bir yer güvenilir değildir hiç kimse güvenilir değildir. Bu güven duygusunu yine bizler yaratırız güvenmek bir zorunluluktur her zaman yanı başımızdadır. Karşımızda duran her kim olursa olsun kendi güven terazimizden ince ayarlarla geçirmek mecburidir. Çünkü hayat yaşamayı bilmeyen insanları yoruyor...

5 yorum:

Basak dedi ki...

Sevgili Ateş Böceği; yazına kendimce ek yapıyorum: "İyice öğrenilen ders kendini tekrarlamaz".

Evet, kazıkların insanlara çok şey öğretme ve geliştirme potansiyeli olduğu doğrudur. Ama bu sadece "potansiyel" dir, sadece onun(onların) doğasını ve başına bunun/bunların neden geldiğini anlamayı bilenler ve bu sorgulamayı yapmaktan korkmayanlar için en kıymetli derslerdir ve insanı geliştirir, ruhun evriminde bir üst bilinç seviyesine taşırlar. "Yok anlamam da bakmam da" denirse, kabaca "arabesk" ve "kaderci" bir bakış açısıyla yaklaşılırsa bu kazıklara, "çok acı çekmeliyim, çok kazık yemeliyim ki hayat bana sonradan çok ödül versin" denirse, bilinsin ki öyle bir şey hiç olmayacak ve hayat öylesine , "bekleyerek" geçip gidecek... Yaşamayı bilmeyen insanlar bu yüzden yoruluyor: beklemekten...

Ateş Böceği dedi ki...

sevgili başak : Birilerinin benim yazılarıma değer verip okuyor oluşu beni gerçekten mutlu etti yazılarıma aldığım ilk yorum :) devamını bekliyorum .Yaptığın değerli yorum ve ek için de çok teşekkür ederim evet çok haklısın kaderci yaklaşmak başlı başına bir hata olur belki ama tecrübe etmededen de anlamak mümkün değildir seninde yazdığın gibi eğer kişi dersini iyice öğrenmişse bir daha tekrarlamaz ama bunun önünede geçemez ordan olmazsa başka taraftan güvenini kaybettirecek başka durumlar ortaya mutlaka çıkar ve bu kısır döngü arasında hayatta yorulmakla hayatı yaşamak arasında ki ince çizgide hangi tarafta duracağına kişi kendisi karar verir tecrübe ettikleriyle :)

Basak dedi ki...

ne güzel ilk yorumu yazmış olmak...

Elbette güvenini sarsacak durumlar ve diğer tüm olumsuz şeyler hep var ve hep varolacak. Aynı olumlu şeylerin de hep var olacağı gibi. Belli bir olgunluk seviyesine ulaşınca insan bunu kabulleniyor ve bu noktadan sonra artık belirleyici olan başa gelen talihsiz olaylar değil, senin o olaylara nasıl tepki verdiğin oluyor. Bu durum başa gelen güzel ve talihli olaylar için de geçerli üstelik:) Ve inan bana senin güvenini besleyen, güçlendiren şey de bu. Yani güç kaynağı içeride, dışarıda değil kesinlikle. Senin güvenini senden başka kimse kaybettiremez. bunlar seni üzüyor ya da rahatsız ediyorsa, bil ki orada senin için saklı bir ders var. Kendini yargılamadan olayı tarafsız bir gözle incelemeni tavsiye ederim.

Ateş Böceği dedi ki...

TAVSİYELERİNİZE UYACAĞIMDAN EMİN OLABİLİRSİNİZÇOK TEŞEKKÜR EDERİM :)

Basak dedi ki...

denemesi bedava hem
imza: bir bilen:)))