7 Temmuz 2009 Salı

ZORDUR GEMİLERİ YAKMAK


Bir sabah uymadığınızda her gün yaptıklarınızdan vazgeçmek fikirde de olsa zor gelir insana .Dünün ağırlığını bırakıp yeni ufuklara yelken açmak korkusuzca cesurca kimseye eyvallah etmeden eğilmeden bükülmeden .Her gün yaptıklarımızdan vazgeçip hiç anlamadığınız beklide çocukluk hayallerimizi gerçekleştirmek uğruna başka seçimler yapıp geri dönüşü olmayan bir yamaca sapıp geride bıraktıklarınızı düşünmeden sormadan sorgulamadan önünüze beyaz bir sayfa açmak gerçekten inanılması güç ama imkansız olmayan bir durumdur. Ancak çok zordur..


Biz insanları çoğu zaman alışkanlıkları hayata bağlar. Değiştirilmesin dokunulmasın istediğimiz alışkanlıkların kıskıvrak yakalandığımız bir dairenin içinde dönüp duruyoruz ne içinde mutlu olabiliyoruz nede dışına çıkma cesaretini gösterip hayatın boynumuza geçirdiği ipten kurtula biliyoruz. Yaşamın o sıradanlığına teslim ettiğimiz ömrümüzü hiç umulmadık bir anda değiştirme fikri pek cazip gelmez insanoğluna. Alışmıştır çünkü; her sabah aynı saatte kalkmaya her gün saçını aynı şekilde taramaya derin bir bağlılıkla bağlıyızdır ve kopmasın isteriz yürüyüşümüz aynı duruşumuz aynı hep aynı yöne gidiyoruz galiba hep sadık kalırız alışkanlıklarımıza yeni tatlar denemeye bile karmaşık bir önyargıyla yaklaşırız. Belki de alışkanlıklarımız kendimize ördüğümüz kalınca bir duvar ve biz o duvarlar yıkıldığında çıplak kalmaktan diğer insanlara karşı savunmasız kalmaktan korkuyoruz.


Alışkanlıklarımız bizim hayatla aramızdaki bağı sağlayan kurallarımızdır. Ve kendi koyduğumuz kuralları bir sabah değiştirme fikriyle uyanıp yok saymak bir girdabın içinde kaybolma hissi yaratır insanda.Değişime direnme içgüdüsüyle hareket ederiz hep. Ancak yaşam dediğimiz bu oyunda insanın bazen tüm köprüleri yıkıp kendine yenilerini inşa etme gücünü kendisinde bulması gereken zamanlar vardır. Böyle zamanlarda daha sıkı tutunup hayata alışkanlıkları öldürüp kendisine yenilerini doğurmak zorunda kalır. Bu öyle sancılı bir dönemdir ki önümüzde duran boşlukta boğulmakla boğulmamak arasında kalırız. Eskiye bağlılığımızdan vazgeçmeyiz yeniye alışmak ise en zorudur.

Bazen hiç hesap yapmadan değiştirmek lazım her gün yürüdüğümüz yoldan vazgeçip. Ara sokaklarda neler kaçırdığımıza bakmak gerekir. Belki de şimdi yürüdüğümüz yolun rahatlığını bulamayabiliriz ama dar geçitlerde neler kaçırdığımız görmek için tüm alışkanlıklarımızdan bir sabah vazgeçip beklide şekersiz bir demlik çay yerine pek de alışkın olmadığımız şekerli çayın tadına da varmak gerekiyor. Yâda her gün aynı yöne taradığımız saçımızın denemeden diğer yönde nasılda güzel durduğunu hiçbir zaman bilme şansımız olmayacaktır.

İşte tam da bu yüzden insan kendi hayatının efendisi olmalı. Kendi hayatının efendisi olmayan insanlar başka hayatların kölesi olurlar ve kendi umutlarını doğurmak yerine başka umutlara gebe kalanlar zaman içerisinde körleşir ve gördüğünü sandığı her şeyin aynı yöne bakmaktan ibaret olduğunu anlar kısacası her insan için zordur gemileri yakmak ama yakmadan da diğer lezzetleri tatmanın imkânı yoktur.


20 yorum:

Seyyah dedi ki...

çoğu zaman sakinlik, dinginlik ararız hayatımızda..belki de alışkanlıklara bu kadar bağlanmamız bu yüzden..ama öyle anlar olur ki bıçak kemiğe dayanır, bir tutam delilik akla serpilir..yanıverir gemiler..o bir tutam delilik zor olanı yaptırıverir insana:)

doğru zamanda doğru gemi ile doğru denizlere yelken açmak dileğiyle, ki gemiler heba olmasın:))

beenmaya dedi ki...

kendin için kendi hayatını yaşamalı önce insan. içindeki hayatı farkedip sadece onu yaşamalı...

y. dedi ki...

bazen herşeye rağmen değişmek herekir,pişman olmamak için,huzuzr içinpek çok şeyden vazgeçmek gerekebilir.kendi olma yaolunda bu adım ,ilk başta çok acıtsada ,sonrasında ne kadar kendine yakınsa insan ,o kadar mutludur aslında.

Belgin dedi ki...

Ates böcegim, zordur gemileri yakmak ama imkansiz degildir! SINIRlari dar bir dairenin icinde dönüp durusumuzu ve buna hayat deyisimizi ne güzel anlatmissin, yüregine saglik canim:))

Öptüm

absalom dedi ki...

ben yaktım :)

zaman zaman yakarım gemileri bi kere yakınca alışkanlık oluyo zaten...
yakmadan duramıyosun :))

Adsız dedi ki...

yakmak lazım bencede...nereye kadar boyle dımı.

Evren dedi ki...

frenini bırak hayatının demişti bir adam...

sufi dedi ki...

Ateş böceğim;
Ne güzel bir konuya değinmişsin!Hep beynimizin sağ lobu yerine arasıra solu da çalıştırmak, sağ elle yazarken sol eli de denemek gibi bir şey işte "gemileri yakmak..."Sevgiyle.

ELİF dedi ki...

İnsan ilk önce kendini keşfetmeli,gemilerini yakmadan...
Bazen o kadar bilmediğimiz,içine giremediğimiz duygularımız varki,ilk önce onları keşfetmeli...
Gerisi zaten gelir...

İsa GÜNEŞ dedi ki...

insanlar bazı durumlarda teşeekkür ederler ve hayal kurarlar...

Ateş Böceği dedi ki...

Nily : Kime ve neye göre doğru aslında çok düşünmemek gerekir yeniliğe açık geleceğe umutla bakmak gerikiyor :):)Fazlaca düşünmeden sanki

sevgilerimle

Ateş Böceği dedi ki...

Mayam : Kendimiz için yaşamalıyız ısrarla ve inatla

öperim :))

Ateş Böceği dedi ki...

y.: İlk başta çok acıtır bilirim yenilik değişikli ama sonrasında iyiki yapmışım denir hep en azından bende böyle oldu

sevgilerimle

Ateş Böceği dedi ki...

Belgin:Sınırları dar ve hergün kendi elimizle daralttığımız bir daire malesef

Bende seni öperim

Ateş Böceği dedi ki...

absalom:hımm burdan bakınca yakmaya pek bi meraklı gördüm seni ayrıca tyak gitsin ne olacak yeni bir hayat bekliyor olacak sonuçta seni

seninkiler iyiler merak etme :):)

Ateş Böceği dedi ki...

Dolunay:her şey bir yerekadar yak kurtul rahatrına bak :):

sevgiler efendim

Ateş Böceği dedi ki...

Evren:o adam iyi demişte sen ayağını gaza sürmüyorsun gibi geliyor doğal olarak frenede ihtiyaç kalmıyor ayrıca freni bırakınca el frenine sarılmak niye

:):)

Ateş Böceği dedi ki...

sufim :) aynen senin tarif ettiğin gibi biz hep aynı şeylere odaklandığımız için başka taraflarıyla ilgienmiyoruz hayatuın

sevgilerimle

Ateş Böceği dedi ki...

Elif..den : bu keşif yolculuğunda ister istemez zaten değişim ve dönüşüme uğruyoruz ondan sonrası zaten kolay...

sevgiler

Ateş Böceği dedi ki...

iSA gÜNEŞ :) HOŞGELDİN ...