23 Temmuz 2011 Cumartesi

GÜZELDİ/K

Sizin evde nasıldı bilmem ama bizim evde akşam ezanı okunmadan evde olmak zorunluluktu. Yemek seçme gibi bir lüksümüz yoktu ..Yemek seçen aç kalırdı ve gece dolaptan meyve aşırarak karnını doyururdu..  Sokakta oynamaktan üstümüz başımız toprak ,çamur içinde kaldığından ..Mavi blendax her daim imdadımıza yetişirdi ..Kafamıza tasla vurula vurula aklanır paklanır bir kenara otururduk ..  Ertesi gün aynı saatte anneyle tekrar banyoda buluşulurdu.. Çocukluğumda aklımda kalan en güzel kokudur zaten ,naftalin , mavi blendax ve yeşil dalan sabu’nun kokusu ..



Ders çalışmaktan hep kaytarmak zaten çocukluktu ...Cumadan başlardı tatil telaşı .. Çantalar evin bir kenarına atılır Pazar akşamına kadarda kimse yüzüne bakmazdı .. Sokağın tadı bir başkaydı çünkü.. Çünkü eskiden çocuk olmak önce sokakta koşmakla başlardı..Her Cumartesi kardeşlerle yapılan kahvaltıda çıkan kavga neticesin de mutlaka ceza alınırdı .. Ya çizgi film seyretmek yasaklanırdı ,ya da zorla öğle uykusu .. Komşunun bahçesini talan etmek vardı ki bir de o zaman yediğimiz eriklerin, kaysıların tadı hiçbir zaman hiç bir yerde yediklerimle aynı olmadı ..Çocukluk böyleydi.Çocukluk her türlü uyarıya rağmen terli terli su içmekti . Misafirliklere gitmeden önce mutlaka çeşitli uyarılara maruz kalmak zorunlu bir görevdi.. Çok konuşmayacaksın , çekmeceleri karıştırmayacaksın , evin içinde ki süs eşyalarını ellemeyeceksin ,karnını iyice doyur acıktım diye terbiyesizlik etmeyeceksin v.s ..Ama gidilen her misafirlikte hiçbir şey bilinmiyorsa ev sahibinin çocuğuyla oyuncak kavgası yapmak farz olmuştu.. Eve dönüldüğünde yiyeceğin paparanın ne önemi var .Yasak bir şey yapıyor olmanın dayanılmaz hazzıydı bizi buna zorlayan..Size de olur muydu ? ..Pazar günü erkenden uyanıp televizyonun karşısın da   yüksek sesle çizgi film izlerken ..İçerden gelen uyarı  sesiyle uyuyor numarası yapmak .Ya da her yapılan hatayı küçük kardeşin üzerine atarak paçayı sıyırmaya çalışmak .. Küçük olduğunu bildiğimizden midir nedir  ya da cezasının hafif olacağından onu ikna etmek için her türlü rüşvete boyun eğmek .. Ve bütün kardeşlerin rüşveti aldıktan sonra gerçeği gidip hemen anneye yetiştirme halleri .. Hem çikolatadan olmak hem ceza almak .. Sen kardeşini hırpalarken iyiden iyiye .. Bir başkasının ona laf söylemesine dayanamayıp kafa göz kavgaya girmek dayak yiyip ,dayak atmak vardı bir de ..Diyorum ya çocuktuk ve hep güzeldik..



İnsan ne yapıyor ,ne ediyorsa şimdi hep çocukluğunda yaşadıklarının etkisiyledir.. Sahi sen nasıl bir çocuktun Mesela ben çok yaramazdım .. Hiç kız çocuğu olmaya beceremedim gerçi hala da öyle .. Futbol oynar mahalenin çocuklarının iflahını sökerdim .Kızlarla evcilik oynamayı pembe giymeyi ve nedense çamurdan çanak çömlek yapmayı hep futbol oynamaya tercih ederdim .. Öyle demeyin küçük bir kız için çok iyi bir orta saha oyuncusuydum .. Ki zaten maçların vazgeçilmeziydim .Yani eğlenceliydi kavgalar gürültüler , koşmalar oynamalar..Hepsinin üzerinden çok zaman geçti artık terli terli su içmeden hastalıklı ruhlara dönüştük.. Kardeşlerimizle kavga etmeyi bırak yoğunluktan yorgunluktan yüz yüze diz dize oturup iki kelam etmeyi özledik.. Ve böyle zamanlard adiyorum ki ben belki de Tanrı bizi yeteri kadar sevmiyordu .. Eğer Tanrı bizi yeteri kadar sevseydi büyümemize asla izin vermezdi....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

büyümedikki :( büyümüş numarası yapıyoruz allah bize eğlence devam etsinler diye çoçuk verdi onları büyütürken kendimiz hala devam ediyoruz :))