20 Nisan 2011 Çarşamba

ÇÜRÜMEK

Sabaha kadar şıp şıp ve sinir bozucu bir ısrarla damlayan musluğun başında kavga ederken buldum kendimi .. Evdekiler ne olup bittiğini anlamadan ,telaşla yanımda biti verdiler ..Sabaha kadar bu musluğun damlamasının sinirlerimi harp ettiğini ve belki bir çekiç bulup kırmamız gerektiğini söyledim. ‘ Güldüler, musluğun aslında contası çürümüş ondan damlıyor onunla kavga ederek çözülmez yarın bir tamirci çağırırız saat çok erken sen şimdi git uyu gün ağarınca hallederiz dediler ‘’. Biliyorum yaşamakta böyle çürütüyor insanı ..Oysa ben  bahar gibiydim eskiden ,şimdi sanki tüm ağaçlarıma don vurmuş gibi öylece duruyorum ..Ve aslında çok daha kolay geliyor dilsiz bir eşyaya her şeyin suçlusuymuş gibi hesap sormak dedim..Yine  anlamadılar..



Sabah hala damlayan musluğu evde bırakıp koşar adım geldim işe ..Geldim gelmesine ama sanki çok önemli bir şeyi unutmuşum da ne unuttuğumu bilmiyormuşum gibi bir hal içerisindeyim.. Gün içerisin de hasta mısın diye o kadar çok insan soruyor ki şaşırıyorum ..Hayır aslında hasta değilim demek istiyorum sonra vazgeçiyorum..Hiç kimse bana yeni bir şeyler anlatamayacağından yada  hep aynı dizinin aynı sahnesini beklide binlerce defa çekmiş olmaktan kaynaklı  bir suskunluk peydahlanıyor dilimde..Aslında şöyle diye bilirim  kimilerine ..Her gün aynı rüyayı görüyor olmaktan ve rüyaların gerçeklere oranla çok daha sahici olduğundan kirpiklerim gözlerime ağır geliyor bu yüzden belki hep şişmiş gibi bakıp duruyorlar etraflarına ..Sonrada vazgeçiyorum açıklama yapmaktan , yeteri kadar anlaşılamamaktan kaynaklanıyor belki de benim hep kendime bir şeyleri anlatıyor olmam..


Şimdi oturup düşünüyorum ..Sözcükler boğazımda kamburu çıkmış gibi takılıp kalıyor .. Siz de anlamadınız biliyorum .. Zaten ben de hayatı daha çok kendime benzetiyorum hep yaşayıp ,hiç anlamak gibi ..Sorsan bana bu zamana kadar ne anladın diye hiçbir şey diyebilirim sadece ..