Dün gece hiç uyumadım...
Bütün gün ve gece bardaktan boşanırcasına bir yağmur vardı Çukurovada.Çocukluğuma gitti aklım .Her yağmurda kendimi sokağa attğım o günlere .Ben yağmuru çok severim .Her yağmurda pencere kenarına geçer ayaklarımı sallandırır büyüdüğümde olmak istediklerimle ilgili hayaller kurardım .Mesela dünyayı gezecektim.Sırt çantamı alıp kendi hayallerimin peşinden koşacaktım .En büyük isteğim büyümektim ve ben büyüdüm.Böyle olacağını bilmeden .Her sabah uyandığım da yeni bir maskeyle buluyorum kendimi ayna karşısında. ..
Bir süre pencere kenarında elimde kahve kokusuyla bunları düşünerek şehri seyrettim .Gelip geçen arabalar Telaşla bir yere yetişmeye çalışan insanlar .Keşke dedim kendime keşke .Hayatın bir dur düğmesi olsa ve ben çocukluğumun yağmurlarında durdursam hayatı.Ne güzel olurdu hayalleri yeni baştan kurmak .Durdurup hayatı bir yerinde herşeye yeniden başlamak .Gün geliyor insan çakılıp kaldığı yerden hiç kalkamayacağını sanıyor .Yada ayağa kalktığında ruhundaki yaraların berelerin arttığını fark ediyor.Ne yaşanırsa yaşansın öyle yada böyle insan bir daha asla geriye dönemiyor..
Pek konuşkan değilimdir hele kendime karşı hiç.Yaşım büyüdüysede büyümedi içimde ki çocuk çünkü: yüreğime yerleşmiş kararsız diğerim .Bir yanım kalk gidelim derken diğer yarım durduru beni.Peki ya her gün taktığım maskeleri söküp attığımda ne kalır geriye elimde avucumda .
Şimdilerde aynada ki suretime bakıyorum hangisi benim hangisi oynadıklarım .Hayatımın ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime .Bunun cevabını veremiyorum kendime ..Herşeye rağmen anladım ki hiç bir acı sonsuza dek sürmüyor hiç bitmeyecek sandığımız acılarda günü geldiği zaman bitiyor .Ama hayatta bazen bedeller peşin ödeniyor....
18 yorum:
ben buradan görebiliyorsam eğer seni, içini, yüreğini sen de elbet görüyorsun aynaya baktığında. üstelik hangimiz makesiz dolaşıyor ki halihazırda...ama bazen hüzün bulutları kapatıyor gözlerimizi, kendimizden oluşturduğumuz duvar örtüyor yüreğimizi ve göremiyoruz bir süreliğine kendimizi...
ama geçecek biliyorsun sen de, geçiyor elbette...
bütün iyi dileklerim, niyetlerim, dualarım yüreğimden yüreğine...
Tüm geçmeyecekmiş gibi görünen herşey geçip gidiyor hayatımızdan...Bir parçamızıda alıp...
Biz hep çocukluğumuzun yağmurlarında yıkanmak istiyoruz,yüzümüzle beraber,kalbimizinde...
Ateşböceğim;
Zor bir şey değil yüzünü yeniden yağmurlara tutmak.
Nazarını yüreğine çevirip içindeki o küçük kızı çıkarmak.
Biz doğduğumuzda doğan güneş yine doğudan hiç değişmeden doğuyor.Eksilen kederlerimiz olsun, mutluluklarımız olsun çoğalan.
Sevgilerimle.
ateşböcüğü selam, yazını okuduğumda kendim geldim aklıma, yazarken bir o kadar ben, yaşarken binbir maske suratımda. ağlasan ağlayamazsın gözyaşların birikir patlamaya hazır çizgi film karakterine bürünürsün, delice gülmek istesen bir ceo ile toplantı yapıyorsundur nazik ince gülmen söylenmiştir ince bir tebbessüm kondurursun gözlerine, halbuki kalbin patlayacak öyle gülmek istersin. Ama sen ağla ne zaman istersen, gülücükler saç korkmadan. yaşa hayatı doya doya çünkü gerçekten bu hayat çok kısa. kocaman sevgiler sana.
Hayat sana hep ügzellikler sunusun sevgili Ateş Böceği.
Yağmurlar hüzünleri alsın götürsün.
Sevgilerimle...
Kimi zaman değişen ifadeler var yüzümüzde. Evet, maske var yüzümüzde ama sadece bir tane aslında. Başkaları gibi değiliz yani. Senin yüzündeki maskede çocukluğunda oynadığın annelerimizin hamurları gibi. Yoğurdukça şekli değişiyor. Ağlıyoruz, yanaklarımızdan süzülen yaşlar maskeyi yumuşatıp şeklini değiştiriyor. Kızıyoruz sıcak sertleşen hamur bir dokunsan dökülecek gibi oluyor. Gülüyoruz maskede çatlaklar oluşuyor. İçeriye sızmasını istemediğimiz hainlikler giriyor o çatlaklardan.
Gece uyurken maskemiz esas şeklini alıyor. Müdahalesi olmadığında kimsenin, o özlediğimiz çocukluğumuzdaki masumluğuna dönüyor.
Evet, her birimiz maske veya maskeler takıyoruz. Ama sonuçta maskelerde bizim onlara verdiğimizşekli yansıtıyorlar.
So olarak, tüm acılarımızın yanında tutunacak bir dalımız var hayatta: Unutkanlık ve unutabilme yeteneği. Diyen ne güzel demiş "Dağlar dayanamazdı insanların dayandığına" diye...
hayatta cidden bazen bedeller peşin ödeniyor da canın yandıktan sonra farkediyorsun.
ben de her yağmur görüşümde çok gerilere gitmeye gerek duymadan bundan 4-5 yıl öncesine gidiyorum. hep aynı manzara gözümde canlanan
şimdiki aklım olsa ah ki olsa keşke diyerek gözümü kapıyorum yağmura bakmamak için.
hayat hep keşkelerle geçiyor sanırım.
Canim benim, ben taa buralardan görüyorum o masum, temiz cocugu, bazen yüzüne maske taksada yasiyor ya icinde. Yüregimle, sevgimle, dualarimla yanindayim bitanem. Bedenim uzakta olsada, yüregim yüreginin yaninda canimin ici.
Sarildim sana SIMSIKI ve öptüm güzel yanaklarindan.
sevgıler böcugum.
beenmaya : Geçer değilmi mayam bana geçmiyor gibi geliyor daa çokk yoruldumm ondandır bu durup dinlenme çabam ...
ELİF..den :Hep o yarım kalmışlıkla yaşıyoruz.Çocukluk düşlerimizle büyüyoruz ve büyüdüğümüzde geri dönüp çocuk olmak istiyoruz..
sevgiler
sufi :Sen huzursun dilek dilerken bile böyle kendine has bir tavrın var ve ben bunu çok seviyorum ...:))) umarım umarım ve teşekkür ederim
Galadriel Ar Feiniel :Hayat hem kısa hem acı hemde değişime dönüşüme çok açık..ve benim yazdıklarımda kendini bula bildiysen ne mutlu bana ve anlata bildiysem yaşadıklarımı..
Teşekkür ederim
özlem :Canım hepimize aynı şekilde :))) teşekkür ederim..
Erkan Şen :Dağlar dayanamazdı insanların dayandığına..
Bu sözz evet yaa çok çok güzel söylediğin her bir sözün altına imzamı atarım .çok teşekkür ederim
sevgiler
Bekriya:evet hayat hep keşkelerle geçip gidiyor ve biz bir ucundan tutup iyiki diyemiyoruz hep geçömişin gölgesinde yaşıyoruz..
Teşekkür ederim
Belgin :canımmmm ablammm bilmezmiyim senin o güzel yüreğini .Bende sıkıca sarılıp öpüyorum senii....
Dolunay:canım bendende sevgiler :))örtmenim
Yorum Gönder