Zihnim çok dağınık bu günlerde Toparlayamıyorum hiçbir şeye yoğunlaşamıyorum kırıntılarla bezeli hayatımı tamama erdiremiyorum .Biriktirdiğim onlarca şeyi düşünüyorum biten bir aşkın zamansız ziyaretlerini,Ansızın yaşanan misafirlikleri,günü birlik konaklamaları,öylesine uğrayıp gidenleri,bunların hepsini topluyorum sonuç hep sıfır çıkıyor. Saçma bir denklemi çözemeyen tembel bir öğrenci gibiyim hem çözülsün istiyorum her şey ama çözmek içinde çaba sarf etmeden tebeden inme sonuçlar bekliyorum .Belki sizlerin hayatında da oluyordur böyle şeyler .Sabah uyandığınızda bambaşka bir yerde olma isteği gibi zamanı orda dondurmak ama tekrar geldiğinizde kaldığınız yerden devam etmek.Geziyorum insanlar arasında onlar yokmuş gibi yaşamaya çalışıyorum nedense .Varlıklarından rahatsız olmuyorum da yokluklarıda boşluk yaratmıyor hayatımda .Yaşanmışlıklar arttıkça daha da keskinleşiyorum tepkilerimim daha net, kızgınlıklarım daha sert ,sevgilerim daha da görkemli .Yapmam dediğim ne varsa yapar hale gelmişim sormadan sorgulamadan kabullenir olmuşum değiştiremediğim düzenleri .Kendime soruyorum şimdi gerçekten değiştim mi yoksa şartlar mı böyle yönlendirdi beni.Değişiyor sanırım insan yaşanmışlıklar daha fazla değilken asla diyorsun asla yapmam sonra bir de bakıyorsun ki yapmam dediğin ne varsa yapar hale gelmişsin.Belki koşullardır böyle yön değiştirmemizi sağlayan koşullar değiştikçe fikirlerde değişiyordur bilmiyorum .Şimdi bütün yürek borçlarımı ödemeye çalışıyorum kimseye borcum kalmasın istiyorum.Zihnimde canlandırıyorum yüreğime dokunan her şeyi. Çoğu acıya doydum ölümüde gördüm ,kapısından döndüğüm uçurumları da,gözü kara aşkları da ,aldatanları da,iki kuruş için dostluklarını satılığa çıkaranları da,kendi bencilliği yüzünden karşısındakileri yok sayanları da bunları yaşarken fark etmişim ki öğrendiklerim daha da artmış unutmayı,onlar gibi yoksaymayı,bıçak gibi bilenip keskinleşmeyi,acıya duvar gibi tepkisiz öylece durmayı,kendime tahammül etmeyi,yanlız kalymayı , yaşadığım acıların yerine yeni başlangıçlar doğurmayı ama en çokda kara kışlarda köklü bir çınar gibi eğilmeden bükülmeden dik durmayı öğrendim.
NOT :Aslında böyle bir yazı yazmayı planlamıyordum yazıya başladığım anda zihnim karışık dedim ya işte o karışıklıktan doğmuştur bu yazı :)Kulağımda ki müzikte beni böyle yönlendirdi sanırım ...
8 yorum:
okudum ve şöyle dedim, sen gene de; yok sayma, keskinleşme, tepkisiz olma, kendini sev, yalnız kalma, her yaşanandan sonra yeniden doğ, ve evet dimdik dur ayakta. köklerini sıkı sıkı tutunsun toprağa, sana hayat verene... sevgiler...
doğruyu yapıyorsun, acıyı yaşamaya izin vermeli insan, doğası gereği bir süre sonra terkedecektir seni. yaşamazsan, içinde yer yapar. Sadece yargılama, yani ben niye acı çekiyorum diye kendini azarlama. Akışa teslim olmak yargılamamak ve olanı olduğu gibi kabul etmekten geçiyor çünkü
böyle bir yazının üzerine mimlemek istedim bende seni mutluluğa dair...
http://beenmaya.blogspot.com/2009/03/mutluluk6tl.html
canım EVREN :Çabalıyorum sanırım başarıyorumda az biraz benim yoksaydıklarım aslında beni yoksayanlar benim acısına duvar gibi olduklarım acıma tepkisiz kalanlar ben onlardan öğrendim bunları onlar üstünde de uyguluyorum :) yorumun için teşekkürler sevgiler
BAŞAK :acımıda onuna kadar yaşıyorum mutluluğumuda akıntıya kapılmadan akıntıyla birlikte teşekkür ederim
sevgili beenmaya :umarım istediğin gibi bir cevap olmuştur yazdığım mim teşekkür ederim
benzerleri illa ki yaşanıyor, yaşanmıştır ve yaşanacaktır. ama bir dönemdir geçecektir. kendi yaşanmışlıklarımdan öğrendiğim bir şey var ki 'söz hükümdür' Ateş Böceği..bu yüzden 'asla' dememeye çalış.. hayat devam eder, pek çok şey değişir, sen değişirsin, tepkilerin değişir ama o ağızdan çıkan 'asla'lar bir gün gelir karşına dikilir. sevgiyle kal..
Sevgili Nily : Öylede oldu zaten neye asla dediğim ne varsa yapar olmuşum zamanla ve Söz hükümdür demişin ya çok doğru artık demiyorum zaten asla diye bir şey yokmuş şu hayatta teşekkür ederim
Yorum Gönder