16 Şubat 2009 Pazartesi

ÇOCUKLUK


Eskiden ne kadar güzeldi her şey çocukluğun verdiği masumluk ve muziplikle geçilen yıllar .Nefes nefese bir çocuktum belki birazda yaramaz .Hiç bir zaman harçlık biriktirmek gibi bir alışkanlığım olmamıştı hep özenirdim kumbarasında parası olan çocuklara gidilen misafirliklerinde Ayşe kızım hadi getir göster kumbaranı teyzeler denildiğinde kendime saklanacak yer arardım Çünkü ardından lafın bana geleceğini ve eninde sonunda ee anlat bakalım sende biriktiriyormusun paranı diyeceklerini çok iyi biliyordum.Bu misafirliklerin sonunda hep örneklerle Ayşe anlatılır şemalar çizilir bak hem çalışkan hem para biriktiriyor hemde erkek çocuğu gibi sokaklarda top oynamıyor denilip benim para biriktirmeyi sevmeyen ders yapmaktan sıkılan ve her gün akşam eve üstü başı çamur içinde gelen yaramaz bir kız çocuğu olduğum yüzüme vurulurdu.Seviyordum yaramazlık yapmayı,top oynamayı ve bütün paramı leble tozuna yatırmayı.Hep özenmiştim aslında Ayşeye çünkü nereye gitse bir numaraydı benim kısacık kesilmiş saçlarımın yanında onun bukle bukle altın sarısı saçları üstü başı tertemiz ve hep uslu çocuktu.Geçenlerde Ayşeyle karşılaştık içim acıdı .O akıllı kız gitmiş yerini 3 çocuklu hayattan usanmış sarı saçları kısacık ve kendisini svmeyen bir adamla evlenip hayatını zindan etmiş bir insan duruyordu karşımda.Tanımadım ilk önce doktor olmasına kesin gözüyle bakılan ayşe ev hanımı olmuş liseyi bitirir bitirmez evlenmişti.Evine davet etti beni gittim.Koca göbekli bir adam karşıladı bizi çocukken prenses olan Ayşe büyüdüğünde her şeyi bal kabağına dönüşen külkedisi olmuştu.Eskilerden konuştuk ne çok şaşırdığımı söyledim ona .Ben hep sana özenirdim herkes benimde senin gibi olmamı isterdi dedim çok güldü .Biliyormusun bende hep senin gibi olmayı istedim dedi.Duyduklarıma inanamadım ama sen hep 1 numaraydın mahalledeki bütün her kes hayrandı sana nasıl olur beni kimse sevmezdi topla kırdığım camların dövdüğüm çocukların sayısını toplayacak hesap makinesini icad etmediler daha dedim.Bir an yanlış Ayşemi acaba diye tereddüte düştüm.O ise gözlerinin feri sönmüş bir şekilde kouşmaya başladı keşke dedi keşke bende senin gibi sokaklarda oynasaydım ailem sırtıma o kadar akıllı bir kız olmam için sürekli bir şeyler yüklemeseydi.Sen çocuktun çocuk olmanın gerekliliğini yerine getiriyordun koşuyordun üstünü kirletiyordun kavga ediyordun ders yapmaktan nefret ediyordun ama benden hep 18 yaşına gelmiş bir insan gibi davranmamı beklediler ve 18 yaşına geldiğimde evlenecek yaşta olduğumu düşünüp aslında sevmediğim bir insanla sırf inat olsun diye evlendim ve gördüğün gibi zifiri karanlıkta yaşıyorum şimdi.İyiki yaşamanın tadını çıkartın ve iyiki yaramazlık yaptın bak şimdi rolleri değiştik benim özenilecek bir tarafım kalmadı.Çocukluğunda zihninde biriktirdiklerin şimdi sana neler katıyor değilmi birde bana bak hep 18 yaşındaydım çocukluk yaşamdım benim hayatım evlendikten sonra başladı ve artık çocuklarım için yaşıyorum kendime zaman ayırmak şöyle dursun çocuklara yetişemiyorum.Bütün çocukluğumu yetişkin olmam için büyük baskılarla geçirdim.Yetişkinliğimi ise herşeye çocuk gibi tepkiler vererek geçiriyorum. Düşündüm çok haklıydı evet para hiç bir zaman biriktirmedim belki ama o yediğim leblebi tozlarının tadı hala damağımda ,yaramazdım ama sokaklarda koşturup kırdığım camları hatırladıkça yüzümdeki ışık dünyamı sarıyor ve çocukluğumun gerekliliğini yerine getirdiğim için çok ama çok mutluyum çünkü ben insan biriktirdim hayat biriktirdim.....

4 yorum:

kardelen dedi ki...

yazın beni çocukluğuma götürdü.Çok duygulandım sevgiler

Ateş Böceği dedi ki...

Beğenmenize çok sevindim ben çocukluğumu sonuna kadar yaşamış olmanın mutluluğla hayata devam edenlerdenim umarım sende benim gibisindir :)

-mka- dedi ki...

Ayşecik'in hiç suçu yok, ama kaybeden o olmuş.. Yazık..

Ve kazanan sen, sana kazandıran ise ailen olmuş.. Ne iyi..

Belki çocuğun olduğunda, ne yapman gerektiğini biliyorsun artık; bu daha da iyi..

-mka-

Ateş Böceği dedi ki...

evet ben halimden çok memnunum ama dediğimgibi çok zor günler geçiriyor malesef ve bunda onun hiç suçunun olmayışı daha acı